Archive for Şubat 2012

Güzel bir Firefox Eklentisi FireShot

27 Şubat 2012 Pazartesi 18:08

Firefox eklentileriyle gerçekten kullanıcıların beğenisini kazanmaya devam ediyor. Ben bir webmaster olarak çok beğendiğim bir eklentiyi sizlerle paylaşmak istedim. Eminim çok farklı nedenlerden dolayı bu eklentiyi beğenen çok kişi olacaktır.

Bir çok eklenti ve programla ekran görüntülerini çekebiliyorsunuz ama FireShot eklentisiyle ayrıca online videolardan çok güzel resimler çekebilirsiniz. Eklentinin kullanımı çok basit. Kurduktan sonra bir kaç dakika menüye göz atmanız yeterli olacaktır.

Eklentiyi buradan kurabilirsiniz. https://addons.mozilla.org/en-us/firefox/addon/fireshot/

Veya program olarak FastStone Capture programını indirip kurabilirsiniz. http://www.gezginler.net/modules/mydownloads/singlefile.php?download=faststone-capture&lid=3498

Halil Sezai gerçeği ve iki buçuk ayda 7 milyon kez izlenme

16 Şubat 2012 Perşembe 21:13

Pop müziğin patladığı 90'lı yıllarda hiç bir reklama gerek kalmadan özel radyolarda bir hafta çalınan şarkıları tüm  Türkiye'de duymayan kalmazken şuan manavcı Hüsnü amca, terzi Faruk bilmezken, internette sosyal medyada az çok zaman geçiren, daha çok genç ve orta yaş nesli Halil Sezai'yi iki buçuk ayda Youtube'ta tek videoda yedi milyon kez izliyor. Toplam Halil Sezai videolarını hesaplasak 15 - 20 milyonu çok rahat bulur.


Belli bir kitlede bu kadar sevilen bir sanatçının şarkıları dilden dile dolaşırken, kitle dışı kalan milyonlarca insan Halil Sezai kim diyor. Geçenlerde TRT Haber kanalında yayınlanan Sosyal Medya programında konuk iki haber spikerine Halil Sezai'yi tanıyor musunuz dendiğinde. O da kim? Hiç duymadık... cevabını rahatlıkla verebiliyor. Halil Sezai gençler tarafından bir tutku bir felsefe olmuşken, Türkiye gündemini televizyondan milyonlara duyuran haberciler bu ismi tanımıyor.

Kuşak çatışması, yavaş yavaş rafa kalkıyor. Artık çok daha farklı bir çatışma var. Yine bir bilgi yarışmasında bir üniversite öğrencisi çok kolay kültür sorularını bilemeyince haber, ulusal gazetelerin başlıklarına taşınmıştı.

Halil Sezai kim diyorsanız, buradan buyurun.



Halil Sezai bir felsefeymiş... 

Webmaster ve kullanıcıların web site temalarına bakış açısı

10 Şubat 2012 Cuma 11:46



Yeni bir web sitesi kurulurken ilk ve üzerinde en uzun düşünülen konu sitemin temasıdır. Kimileri favori temalarından birini arşivinden çıkarıp kullanmayı seçerken kimileri de uzun uzun free tema hizmeti veren sitelerde gezinerek bu zor kararı vermeye çalışır.

Şimdi lafı hiç uzatmadan size sormak istiyorum. Site adresiyle beraber o sitelerin temasının ağırlık renklerini veya belirgin özeliklerini beş dakikada saya bileceğiniz beş web site var mı?

Veya bu soruyu anket şeklinde hazırlayıp bir internet kafedeki insanlara sorsak kaçı istenilen şekilde beş site sayabilir. Beş dakika kuralını sıkı tutarsak tam standartta istenilen cevabı anca %5 ile %10 kişi cevap verebilir.

Google beyazdır, Facebook mavidir, benim blogta beyazdır, en azından şuan için. Bunun dışında herhangi bir site ve tema ayrıntılı olarak aklıma gelmiyor.

Bir web sitede tema önemsizdir diyemem ama temadan daha çok içeriğin önemli olduğunu söyleyebilirim. Neden böyle bir konuyu yazıyorum dersiniz? Dün bloguma baktım da çok sade ve basit geldi bana. İnternette dolaşıp çok güzel temalar buldum ve sitemde önizleme yaptım. Doğrusu çok güzel bulduğum temalar oldu ama bu temayı seviyorum. Bir an denediğim temaların büyüsüne kapılıp değiştireceğim desem de, bu dandik temadan vazgeçemedim. Alışkanlıklardan kolay vazgeçen biri değilim sanırım.

Kimileri sitesinin temasını değiştirirken alışveriş merkezinde kılık kıyafet havasında olur. Sonuçta web sitesinin görünümü tamamen değişecek, bunu kendisine bir pantolon bir gömlek seçme edasında özenle yapması bence oldukça güzel. 

Birde şöyle bir korku vardır... Uzun uzun tema seçimi yapar ve seçtiğiniz temada bazı ayrıntıları düzeltirsiniz ve facebookta arkadaşınıza linki atarsınız "yeni temam nasıl" diye. Cevap "iğrenç olmuş, eski teman daha güzeldi" dediklerinde ya eski temaya hızlı bir dönüş yaparsınız yada "sana soranda kabaat" der içinize oturmasa da değişikliğe gitmeden öylece bırakır, bilgisayar başından kalkarsınız.

Web site sahibi olmayan veya yönetmeyen kullanıcılar, Googlede bir konu ararken sitelere tıklar bilgi arar çıkar. Web site sahipleri ise günlük sörf sırasında sitelerin temalarına çok takılır. Kimi zaman "bu ne iğrenç bir tema bu kadar ziyareti buraya nasıl giriyor anlamak zor" kimi zamansa bütünüyle temayı veya bir bölümünü çok beğenir. Beğendiği bölümü hayalinde hemen oradan kesip kendi sitesine taşır ve nasıl görüneceğini düşünür.

Tema takıntıları işte böyle bir şey.

Google Screenwise ile internette dolaşarak para kazanma

9 Şubat 2012 Perşembe 18:22



Büyüyen internet reklamcılığıyla rekabetinde artması Google’u yeni bir projeye sürükledi. Google Screenwise projesi ile artık normal internet kullanıcıları da para kazanabilecek.

Google ilk açıklamasında projeyi tanıtsa da çok fazla ayrıntıya değinmedi. Haber sitelerinden edindiğim bilgiyle sizlere şunu söyleyebilirim. Google’un bu servisinden yararlanmak isteyenler. Google'a ait olan browser, Chrome ye kuracaklar ve bu tarayıcıya yüklenecek bir eklenti sayesinde kullanıcıların hangi aramaları yaptığı ve hangi web sitelere girdiğinin kaydı tutulacak ve Google, Adsense reklamlarını o kullanıcıya özel olarak gösterecek bu şekilde hem Google, reklam yönetimi olan Adsense den daha verimlilik sağlayacak hem de buna yardımcı olan kullanıcılarına para kazandıracak.
Screenwise kayıtlı olan kullanıcıların aylık 5$ ile 25$ kazanabilecekleri duyurulurken bu rakamların sonradan daha farklı boyutlar kazanabileceğini bildirildi.

Projenin ikinci seçeneğide Screenwise Data Collector yani screenwise veri toplayıcı isminde bir cihazın kullanılacak olması. Cihaz, herhangi bir ağa bağlanıyor ve kullanıcıların internette yaptıkları her şeyi kayıt altına alıyor. Bu cihazı alıp projeye dahil olan kullanıcılara kayıt işlemi karşılığında 100 dolara verilirken, bir yıl süresince her ay 20 dolar ödeniyor.

Google bu projeyi hayata geçirmeden öce 2.500 kişi tarafından test edildi ve güzel sonuçlar alınınca hayata geçirmeye karar verdi. Facebook'un daha çok kullanıcılara odaklı reklam başarısı, sanırım Google'u yeni serüvene iten neden oldu.

Artık kullanıcılarda interneti kullandıkça para kazanacaklar ve Google Adsense reklamları bizi daha iyi tanıyıp bize özel reklamlar çıkaracak. Örneğin, borsa ve finansla yoğun olarak ilgilenen bir insan internette gezinirken farklı farklı sitelerde sürekli olarak borsa ve finans reklamlarını görecek. Bir AÖF de okuyan biri ise bol bol AÖF yardımcı kitapların reklamını görebilecek.

Google ilk olarak kullanıcıların bilgilerini kaydedeceğini duyurduğunda dünya çapında bir tepki çekmişti ama kısa bir süre sonra Screenwise projesini açıklamasıyla tabiki tepkiler yumuşadı. Yine de insanların aklına bazı kuşkular yok değil, bir çok kişi "Google neden kullanıcısına para ödesin ki kullanıcıyı hiç bir ücret ödemeden zaten takip edebilir" diye düşünüyor.

Bekleyip göreceğiz bakalım şapkadan ne çıkacak.

Niche domain bulma ve Adsenseden para kazanma

6 Şubat 2012 Pazartesi 23:32



İngilizce sitelerden para kazanma yöntemlerini zaman zaman anlatıyorum ama ilk makalemde de yazdığım gibi bu, bir kaç makaleye sığmayacak kadar geniş ve hiç bitmeyecek bir konu.

Niche site nedir : Google’da belli bir arama kapasitesi olan bir kelime bulup bu kelime üzerine yoğunlaşıp çok fazla uğraşmadan, güncelleme gerektirmeyecek bir site oluşturup Adsense’den para kazanma yöntemidir diyebiliriz.

Burada en önemli konu, Niche kelimedir. Doğru bir kelimeyi yakalarsanız hayatınız boyunca az ya da çok para kazanabileceğiniz bir kaynağınız olmuş olur. Birçok kişi bu yöntemi blog sitelerde denerken ben bundan yana değilim çünkü temiz iş yapıp temiz ve sürekli para kazanma taraftarıyım. İlk başlarda tecrübe sahibi olmak için tabiki blog siteler kullanılabilir ama seçtiğiniz niche kelimenin .com alan adının boş olduğunu gördüğünüzde domain ve host masrafından kaçmamanızı tavsiye ederim.

Gelelim Niche domain nasıl bulabiliriz konusuna. Bunun için kullanacağımız kaynak "Google AdWords Anahtar Kelime AracıBuradan giriş yapabilirsiniz



Açılan sayfada "Yerler ve Diller" bölümünde "Tüm Ülkeler" ve "Tüm Diller" seçeneğini seçmelisiniz veya Ülkeler kısmını "Amerika Birleşik Devletleri" şeklinde seçebilirsiniz.

Sayfayı biraz incelediğinizde çok farklı özellikleri göreceksiniz, biraz incelerseniz hepsini kısa sürede anlayabilirsiniz, zira sayfa Türkçe ve çok açık bir dille izah edilmiş.

"Kelime veya kelime öbeği" kısmında yazmış olduğunuz kelimenin Genel Aylık Aramalar ve Yerel Aylık Aramalar kısmında bir ayda kaç kez arandığını görüyorsunuz. Şimdi biz tam olarak elime odaklı domain aradığımız için, kelimenin tam olarak kendisinin ne kadar arandığını anlamamız için sol menüde Geniş Tam Öbek seçeneklerini görüyoruz. Bu seçeneklerden sadece "Tam" seçeneğini seçmemiz gerekiyor. Bu şekilde istediğimiz kelimenin veya cümlenin ek almamış şekliyle Google’da kaç kez arandığını görmüş oluruz. Ayrıca benzer kelimelerin Rekabet ve hit sıralamasını azdan çoğa, çoktan aza doğruda sıralayabilirsiniz. Bu şekilde çok farklı kelimeleri de görmüş olursunuz.

Özellikle Niche domaininizi bulduktan sonra yine bu sayfayı kullanarak sitenizin alanında Google’da aratılan kelimeleri bulup içerikler hazırlayabilirsiniz.

3.000 den fazla aranan kelimeler Niche yönteminde öneriliyor, ama siz çok emin olduğunuz ve güvendiniz kelimelerde 1.500 aylık arama kapasitesi olsa dahi Niche olarak kullanabilirsiniz.

Niche de amaç çok fazla hitle büyük kazançlar değil. Hatırı sayılır bir ziyaretçi sayısıyla Adsense’den hatırı sayılır paralar kazanmak. Tabiki sizin Niche olarak seçtiğiniz kelimenin domainine ve birazda sizin kabiliyetinize bağlı ama genel olarak bu yöntemle ben bir sitede ziyaretçi sayımı 300 400 olarak belirliyorum veya bu rakama ulaşmaya çalışıyorum.

Amaç zaten Adsense’den para kazanmak olduğu için çok fazlada çirkinleştirmeden güzel bir Adsense dostu tema kullanırsanız 100 ziyaretçiden günlük ortalama 2.50 $ kazanırsınız. Bu rakam tabiki çok daha fazla olabilir veya biraz daha az. Ben ortalama olarak bu rakamı verdim ki hite göre bir kazanç aklınızda belirsin.

Bu şekilde 10 site oluşturabilirseniz, günlük ortalama 25$ kazanırsınız ve bu da Türkiye şartlarında hayli güzel bir kazanç olur. Çünkü dediğim gibi bu 10 siteye belli bir emek verdikten sonra haftada 10 saat ayırsanız kazançlarınızın devamlılığını rahatlıkla sürdürebilirsiniz.

Niche yöntemiyle Adsense’den para kazanmanın daha doğrusu reklamların tık başına verdiği rakamların daha fazlas olmasını istiyorsanız, sitenizin hangi sektörle alakalı olduğu çok önemli. Bu konuda benimde çok derinlemesine bilgim yok, çünkü rekabeti yüksek sektörlerde çalışmayı hiç düşünmedim ama güzel araştırmalar yapılarak hem rekabeti düşük hem de Adsense den iyi paralar kazanabilecek sektörlerin bulunabileceğini düşünüyorum. Bu konuyu yakın bir zamanda hem araştırıp yazacağım.

Hep beraber öğrenmeye devam...

Ekşi Sözlük Twitter üzerinden sosyal medya gündemi oluşturuyor

4 Şubat 2012 Cumartesi 14:52


İnsanların internette ne yaptığına ne ettiğine sıklıkla araştırırım. Sosyal medyanın gündem konusu çoğu zaman gerçek medya yani televizyon gazete gündemine göre daha farklıdır. Bazen blogta daha ilgi çekici konular oluşturmak için  sosyal medya gündemine baktığımda olur.

http://trendsmap.com/ Bu adres Twitter sitesinde konuşulan konuların ağırlığı göz önüne alınarak harita üzerinden trend bilgisi veren güzel bir uygulama. Türkiye haritasına doğru ilerlerseniz, harita üzerinden hangi noktada hangi konuların ağırlıklı olarak Twitter üzerinden konuşulduğunu görebilirsiniz.

Ankara ve İstanbul çevresinde tabiki daha yoğun trend bilgileri mevcut. Bu bölgede konuşulan konulara baktığımda anlam veremedim. Uygulamanın doğruluğundan şüphe etmeye başlamıştım ki, trendte çıkan kelime ve cümlelerin daha çok Ekşi Sözlük'te yeni açılan başlıklar olduğunu gördüm. Twitter'ımı açtığımda da bu konuların gerçekten de yoğun bir şekilde kullanıcılar tarafından twitlendiğine şahit oldum.

Konuların ne olduğunu şimdi hatırlayamayacağım ama bazıları abuk sabuk kelimeler, bazıları ise esprili dilde konu edilen sıradan kelimelerdi.

İnternette sosyal medyanın içinde bulunan yaş gurubu oldukça geniş ama Twitter da yaş gurubu biraz daha ortalara çekilmiş durumda. 18 - 26 yaş aralığında, üniversiteye hazırlanan ve üniversitede okuyan gençlerden kurulu. Aynı şekilde Ekşi Sözlük içinde bu yaş gurubu geçerli diyebiliriz.

Gençler, sosyal medyada her an gündemi belirleyip değiştirebiliyorlar. Kendi gündemlerinde kalıp real gündemi takip etmiyorlar. Son zamanlarda soru cevap şeklinde geçen yarışma programlarında çok iyi bölümlerde okuyup, herkesin bilebileceği kolay soruları bilemeyip elenen üniversite öğrencilerini sıklıkla gördük. Belki bunun farkında olan çok az insan var ama fazla değil, yakın bir gelecekte, globalleşen dünyanın bambaşka bir parçalanışını görebiliriz.

Yazı öncesi tarih terimine belkide, İnternet öncesi tarih eklenecek.

Tarihte İstanbul Boğazı bir kaç kez donmuş

2 Şubat 2012 Perşembe 10:25

Kuşkusuz Avrupa ve Türkiye en soğuk kışlarından birini yaşıyor. İstanbul’da kimi bölgelerde -10’lara inan sıcaklık akıllara boğaz buz tutar mı? Sorusu geliyor. Tarih arşivlerinde İstanbul Boğazının birkaç kez buz tutuğu yer alıyor.

401 yılında 21 gün süren bir buzlanma olduğu bilinmekte. Boğaz ve haliç birçok kez donmuş. Yakın tarihe bakıldığında ise 24 Şubat 1954 tarihli gazetelerin arşivlerinde birçoğumuzun bilmediği, duymadığı boğazın buz tutmuş görüntülerini görüyoruz. Bunun sebebi normal bir buzlanma değil, Avrupa’daki nehirlerin o yılki olağanüstü soğuğun etkisiyle buz tutması ve bu dev buz kütleleri bir müddet sonra Karadeniz aracılığıyla boğaza girmesinden kaynaklanmıştı.

Boğazın buz tutmuş fotoğraflarını internetten araştırarak bulabildiğimi ekliyorum. Bu ilginç fotoğraflar herkesi şaşırtacak.

Boğazın buz tutuğu resimler

Resimleri orijinal boyutunda görmek için üzerine tıklayın.