Archive for 2013

Işık Hızı ve Uzay Zaman

28 Kasım 2013 Perşembe 19:09


Newton'ın sahnesi büyük bir hitti, 200 yıldan fazla sahne ışığından keyif aldı. 20. yüzyılın başlarında Newton'ın sahnesini temellerinden sarsan fikirler yükseldi. Bu fikirler İsviçre patent ofisinde çalışan genç bir memurundu, adı Abbert Eistein'dı. 

Eistein 1800 lerin sonunda elektrik çağının şafağında yaşadı. Elektrik gücü kentleri aydınlatıyordu. Newton'ın asla hayal edemeyeceği yeni teknolojiyi yükseltiyordu. Bütün bu gelişmeler Eistein çocukluktan beri cezveden bir şeyden faydalanıyordu. Işıktan... Ampuller ve sokak lambaları değil ışığın kendi doğasındn. Einstein ışığın belli tuhaf bir özelliğinden, hızından büyülenmesi Newton'ın uzay resmini ters çevirecekti. Nasıl olduğunu görmek için bir araba örneği vermek istiyorum. 

Araçta 30 km civarı seyrediyoruz. Daha fazla gitmek için sürücünün bir tek gaza basması yeter. Bu şekilde taksinin hızı değişir. Siz bu değişimi hissedebilir aynı zamanda hız göstergesinde veya radar hız işaretlerin birinde görebilirsiniz. Şimdi hayal edin elinizde taksinin hızını değil, fardan çıkan ışığın hızını ölçen bir radar var. O tabela ışığın saatte afallatıcı hızla 1.079.252.850 hızla gittiğini ölçerdi.



Taksi hareket ettiğinde ışık hızının da arabanın hızı oranında arttığını düşünürsünüz. Nede olsa hareket eden taksinin ışığa ekstra itiş vereceğini düşünürsünüz. Ancak sürpriz şekilde düşündüğünüz gibi olmaz. Radarlar, tabelalarımız veya her ışık hızı ölçer saatte 1.079.252.850 metre  gösterir, taksi hareket etsin etmesin...

Peki ışık hızının her ölçümü nasıl hep aynı çıkar?

Bir duvara koşarsanız, size durduğunuzdan daha hızlı gelir. Işıkta bu doğru değildir. Işığın hızı herkes için aynıdır bu gerçekten de sıra dışıdır. Einstein bu karışık bulmacaya şöyle bir mantık geliştirdi. Işığın sadece etraftaki uzayın ölçüsü olduğunu bilen Einstein çok çarpıcı bir fikir önerdi.  Uzay ve zaman tam doğru miktarı sürekli ayralayarak birlikte çalışabilir. Böylece hızınız ne olursa olsun ışık hızınızı ölçtüğünüzde her defasında 1.079.252.850 metre çıkar.

Işığın mutlak kalitesine göre de, zamanın mutlaklığı, uzayın mutlaklığı bitmeliydi. Bu ikisi bir birlerinin içinde eriyecek bir biçimde göreli olmalıydılar. Uzayın ve zamanın esnek olması kulağa yabancıysa bunun tek nedeni günlük yaşamda onu hareketli görecek kadar hızlı hareket etmeyişimiz. Bindiğiniz taksi eğer ışık hızına yakın hareket etseydi efektler artık gizli olmazdı. Mesela ışık hızına yakın geçtiğim caddenin köşesinde olsanız uzayın uyum sağladığını görürsünüz.  Taksim sadece bir kaç cm görünür.  Ayrıca aracın dışındaki kişi saatin çok yavaş tiktakladığını duyar, ancak aracın içindekinin bakış açımdan saatin normal çalışıyor ve oradaki uzay her zaman ki gibi normal gözüküyor. Taksiden dışarıya bakıldığında ise, uzayın çılgınca uyuşuklaştığı görülür. hepsi ışık hızı sabit tutmak için...

Yani Einstein'na göre ne uzay ne zaman artık sabit ve mutlak değil. Bunun yerine hareketle birleşip tek bir varlık oluşturuyorlar ve bunun adı da Uzay Zamanı.

Uzay ve Fizik Kuralları Nedir

27 Kasım 2013 Çarşamba 20:13



Neden olayların geri sayımını hiç görmeyiz? Fizik kurallarına göre böyle bir şey olabilir.

Dünyamızın bir şeylerle dolu olduğunu düşünürüz. Mesela binalar ve arabalar, otobüsler ve insanlar ve bu dünyanın herhangi bir yerinde olduğunda çok daha farklı örnekler verebiliriz. Gündelik hayatımızı oluşturan onlarca şey kadar önemli olup çok daha gizemli başka bir şey var; uzay, yani bunca şeyin var olduğu yer.

Neden bahsettiğimi anlamanız için bir anlığına duralım ve hayal edelim. Bunca şeyi kaldırsanız ne olur. Hepsini kastettim. insanları, arabaları ve binaları ve sadece dünyada bulunanları değil dünyanın kendinide. Bütün gezegenleri ve yıldızları ve galaksileri kaldırırsanız ne olur? Üstelik sadece büyükleri de değil, minik olanları gaz ve tozun son atomuna kadar. Bütün bunları kaldırırsanız ne olur, geriye ne kalır. Pek çoğunuz hiç bir şey der. Doğruyu bilmiş oluruz ama tuhaf bir şekilde yanılmışta oluruz. Geriye boş uzay kalır ve anlaşıldıki boş uzay hiç bir şey değil o bir şey. Kendine özgü özelikleri yaşamımız kadar gerçek bir şey.

Aslında uzay o kadar gerçek ki bükülebiliyor, uzay kıvrılabiliyor ve dalgalanabilir. Boş uzay o kadar gerçek ki etrafımızdaki  her şeyin şekillenmesine yardımcı oluyor ve kozmozun kumaşını oluşturuyor.

Birçoğumuz uzayı düşündüğümüzde dış uzayı düşünürüz. Çok çok uzaklarda bir yeri, ama uzay aslında her yerdedir. Ona evrenin en bol şeyidir diyebilirsiniz. En minik şeyler bile mesela atomlar, sizin ve benim etrafta gördüğümüz her şeyin ana maddesi atomlar bile neredeyse tamamen boş uzaydır.

Dünyanın en büyük binasının camını çeliğini her şeyini yapan içindeki atomlar bile bütün boşluğu alsanız elinize ufak bir şey kalır, bir pirinç tanesi kadar ama ağırlığı yüz milyonlarca kilo olur. Geri kalanı sadece boş uzaydır.

Nokia Lumia 928 Daha Şık ve Daha Hızlı

28 Mayıs 2013 Salı 22:08



Nokia kısa bir süre önce Lumia 928 tanıtımını yaptı. Nokia‘nın yeni amiral gemisi Lumia 928'i Londra’da yapılan etkinlikle tanıtıldı. Lumia 928, özellikle ince tasarım, ekran kalitesi ve fotoğraf çekimi, açısından 2013 yılının en akıllı telefonlarından birini mobil pazarına sunuyor.

Nokia'nın eski modeli olan Lumia 920 ile aynı kameraya sahip olup, zaten 920 modeli mekanik görüntü sabitleme teknolojisiyle güzel videolar kaydedip, kaliteli fotoğraflar çekebiliyordu. Bu nedenle kamera mekanizmasını geliştirme gereği duymadılar. Ayrıca Lumia 938 ışıkta yüksek çekim performansı ile bu açıdan rakip telefon modellerinin çok üstünde diyebiliriz.

Nokia Lumia 928 telefonu, Lumia 920′ye oranla hem şık, hem ince, hem de hızlı.

1GB RAM, 2000mAh batarya, entegra kablosuz şarj çipi, Polikarbonat yekpare kasaya sahip olan Lumia 928′de 4,5 inç boyutlu 1280×768 piksel çözünürlüklü PureMotion HD+ OLED ekran, 1,5GHz çift çekirdekli Snapdragon S4 işlemci, NFC bağlantısı ve 1,2MP ön kamera / 8,7MP arka kamera yer alıyor.

2013 yılının bu yeni telefonu Lumia 920′nin aynısının iyi ekranlı ve ince gövdeli versiyonu olarak nitelendirilebilir.

Nokia yeni ürününü büyük bir heyecanla tanıtsa da eski modelini çok fazla geliştiremediğini görüyoruz, bunun yanında Samsung ve iPhone'nin de aynı durumla karşı karşıya kaldığını düşünürsek, teknoloji sevenlerin Nokia Lumia 928'a şans tanıyabileceğini düşünebiliriz.

Çok ayrıntılı olmasa da tanıtım videosunu izlemenizi tavsiye ederim.


Android Basketbol Oyunu Parmaklarınızı Evriltecek

27 Mayıs 2013 Pazartesi 01:25


Canımız sıkılınca ciddi paralar verip aldığımız Android uygulamalarını destekleyen cep telefonlarımıza vakit geçirebileceğimiz uygulamalar indirip eğlenmek veya işe yarar uğraşlar yapmak isteriz. Şüphesiz her insanın işine yarayan uygulamalar vardır ama genel olarak herkes oyun sever ve benimde sevdiğim aradığım uygulama çeşidi mobil oyunu. Birazda basketbol seviyorsanız yazıda ilacınızı bulmuş olabilirsiniz.

Google Play'de işe yarar uygulama bulmak ve uygulamalar hakkında doğru ön fikir edinmek çok kolay olmasa gerek. Hangi oyunu beğeneceğinizi önceden kestirmek zor. Popüler oyun indirdiğinizde sevmeyebilirsiniz veya canınız çok çabuk sıkılabilir. İşte bende bir kaç oyun denedim ama en sevdiğim Basketball Shoot oldu.

Google Play Vitrini tarafsız şekilde insanların sevebileceği mobil uygulamaların yer aldığı  bölüm. Androidte yeni uygulamaları denemek istiyorsanız kesinlikle bakmadan geçmeyin derim. İşte Google Play Vitrininde gördüğüm Android Basketbol oyununu denemek amacıyla telefonuma yükledim. Basit gibi gözükse de, insanı sürüklediğini söyleyebilirim. Oyun kısa sürüyor ama bu oyundaki heyecanı azaltmıyor çünkü ilerledikçe zorlaşıyor, bazen basketbol oyununda level atlamak şans gerektiren bir faktöre bağlı olabilir.

Android Basketbol oyunu grafiklerle güzel diyorsanız, beğenmeyebilirsiniz, Basketball Shoot oldukça sade. Bazılarında güzel grafiklerle oluyor ama mobil oyunda bana göre grafik önemli değil bunun en büyük nedeni bu oyunları  konsolla oynama imkanınız yok, cep telefonunun kendisiyle ki çoğu zaman telefonu sağa sola haerket ettirerek veya parmaklarımızla ekrana yaptığımız hareketlerle oynanıyor. Hal böyle olunca Google Play'den indirdiğimiz oyunları sevmemiz için oyun tasarlayan firmaların buna dikkat çekerek hazırlayıp önümüze sunduklarını daha çok beğenmemiz doğal.

Zafer elde etmek istiyorsanız sadece basketbol topunu el hareketiyle topun gideceği yönü belirlemeniz ve ekrandan parmağınızı çekmeniz yeterli. Yani oyunun içinde rakibiniz yok, direk potaya atmış olduğunuz toplar var.

Oyunun her levelde size 10 top veriyor. Level sonu sıfır basketbol topu sayısına düşmediğiniz sürece bir sonraki levele geçmeye hak kazanıyorsunuz, basket atışını eğer çembere değdirmeden direk filenin içerisine sokarak gerçekleştirirseniz +2 top daha kazanıyorsunuz. Böylelikle atamadığınız topları telefi etme şansı buluyorsunuz. Öyle sanıyorum ki rekorum 16. level, en fazla 15 dk sürmüştür. Basketball Shoot oyununu oynamaya yeni başlayan kişiler öyle sanıyorum 7-8. levelleri geçmek için ciddi atış tecrübelerine sahip olmaları gerekiyor.

Rekor skorlar almayı başarırsanız her defada yeni basketbol topları kazanmış oluyorsunuz. Gerçi topların basket atmada yararlarını ben tam olarak çözebilmiş değilim.

Android telefonunuzla basketbol oyununu oynamak için parmağınızın ekranda kesinlikle kaymaması gerekiyor. Atışların gerçekleşmesi için topa yön vermek istiyorsanız telefonun ekranına parmağımızı dokundurduğumuzda özellikle uzak mesafe atışında yön verme hassasiyet kazanıyor ve küçük bir titreşim basket kaçırmanıza neden olabiliyor. Parmak ucu biraz nemli olsa iyi olur. Ben genelde tükürükle sorunu gideriyorum.

Gmail hesabınızla giriş yapıp Google Playdan oyunu hesabınıza kayıtlı cep telefonuna ücretsiz yükleyebilirsiniz.

Olasılıksız Adam Fawer - Kitabın En Etkileyici Bölümü

11 Nisan 2013 Perşembe 21:11


Arkadaşlarınızı düşündürerek şaşırtmak istiyorsanız, bu soruyu onlara sormanızı tavsiye ederim. Bu kitabı okuyun ve hayata farklı bakın.

"Aferin," dedi Doc ellerini yine kavuşturarak. "Seninle benim aynı gün doğma olasılığımız nedir?"
"Binde 3 civarında."
"Normal insanlara, bu sonuca nasıl ulaştığını açıklar mısın?"
"1'İ 365'e bölerek."
"Aferin. Hepimiz yılın 365 gününden birinde doğduğumuza göre seninle benim aynı günde doğma olasılığım 365'de 1." Doc dönüp tahtaya yazdı:
1/365 = 0.003 = 0.3%
"Herkes bunu anladı mı?" "Tamam, o zaman bizim aynı günde doğmadığımız konusunda iddiaya girmek istesem bunu kabul ederdin heralde, değil mi?"
"Evet."
"Bu akıllıca bir iddia olurdu; büyük olasılıkla da kazanırdın. Benim doğum günüm 9 Temmuz. Seninki ne?"
"18 Ekim."
"İşte. Demek ki aynı günde doğma olasılığımız 365'te 1; doğmama olasılığımız ise 365'te 364'tü. Şimdi bu sınıftaki başka hiçkimseyle doğum gününün aynı olmama olasılığının ne olduğunu söyle bana."
Caine bir an düşündü, sonra başını kaldırdı. "Yüzde 14.9."
"Doğru, peki bu sonuca nasıl ulaştığını açıkla.
"Eğer sınıftaki herhangi biriyle aynı günde doğmuş olma olasılığımı hesaplamak istersek, ilk önce sınıftaki59 kişiyle aynı günde doğmadığım olasılığını hesaplamam gerekir. Yani (364/365)^59. Bu da sınıftaki herhangi biriyle aynı günde doğmadığım hesabını, 59 kere kendiyle çarpmak demek."
Caine konuşurken Doc yazıyordu.
Olasılık (herkesin farklı bir günde doğduğu) =
(364/365)^59 = %85.1
"Bu yüzden de," diye devam etti Caine, "bu sınıftaki kimseyle aynı gün doğmadığım olasılığı yüzde 85.1 ise; o zaman aynı gün doğduğum olasılığı da yüzde 14.9'dur."
Olasılık (aynı gün) = 1 - olasılık (farklı gün)
=%100 - %85.1
=%14.9

"Şimdi, geriye dönelim bakalım. Seninle aynı gün doğmadığımızı biliyoruz. Peki, ikimizin de bu sınıfta başka hiçkimseyle aynı günde doğmamış olma olasılığı nedir?"
Caine boğazını temizledi. "İlk önce benim kimseye aynı günde doğmadığım olasılığını hesaplarız -bunun %85 olduğunu biliyoruz zaten- sonra da aynı hesabı sizin için yaparız, ayrıca aynı günde doğmadığımızı da dikkate alırız."

"Gel de göster ne demek istediğini."

"Peki," dedi Caine sınıfa dönerek. "Ne diyordum... evet Doc'un ve benim doğum günlerimiz aynı gün değil. Bizimle aynı günde doğmuş başka birinin olma olasılığını hesaplamak için, ilk önce Doc'un sınıftaki başka biriyle aynı günde doğmuş olma olasılığının ne olduğunu hesaplamak gerekir. Birazz önce yaptığımız hesabı yapıyoruz, ama bu sefer 363'ü 364'e bölüyorum. Neden? Çünkü Doc'un benimle aynı günde doğmadığını biliyoruz zaten. O zaman bir günü eledim. Bunu da 58 kişiyle ele alıyorum, 59'uncu benim. Bu yüzden de Doc'un sınıfta başka herhangi biriyle aynı günde doğmamış olma olasılığı yüzde 85.3."
Olasılık (Doc- farklı bir günde) = (365/364)^58
= %85.3

"Şimdi, bizim ikimizin de kimseyle aynı günde doğmamış olma olasılığını hesaplamak için, iki olasılığı birbiriyle çarpacaksınız."
Olasılık(Caine ve Doc - herkesten farklı günler) =
= Olasılık(Caine farklı) * Olasılık(Doc faklı - Caine hariç)
= (354/365)^59 * (363/364)^58
= (%85.1) * (%85.3)
= %72.5
"Hem Doc'la hem de benimle aynı günde doğan birinin olmama olasılığı %72.5. Yani böyle birinin olması olasılığı %27.5."
Olasılık(C&D aynı gün) = 1 - Olasılık(farklı gün)
= %100 - %72.5
= %27.5

"Peki son soru: Sınıfta iki kişinin aynı günde doğmuş olma olasılığı nedir? Peki," dedi Caine tahtaya dönerek, "diyelim ki bizim farklı günlerde doğmuş olduğumuzu bilmiyoruz, aynı işlemi yapıyoruz: Yani bizim aynı günde doğmuş olma olasılığımızı hesaplarken yaptığımız işlemi. Sonra sınıftaki her öğrenci için bunu tekrarlıyoruz, her seferinde de gün sayısından bir gün eksiltiyoruz."
Olasılık(hiç kimse başkasıyla aynı günde doğmadı)
= (364/365) * (363/365) * (362/365) * ... * (306/365)
= 0.006
= %0.6
"Demek ki bu sınıftaki iki kişinin aynı günde doğmamış olma olasılığı %0.6, yani iki kişinin aynı günde doğmuş olma olasılığı %99.4."

"Bir dakika ama," diye karşı çıktı Mark. (Not: Mark bir öğrenci)
"Aklınıza takılan bir şey mi var?"
"Arkadaşınız yanılabilir."
"İnançsız biri var aramızda demek. Yani bana Olasılık Teoresi'ne inanmadığınızı mı söylemeye çalışıyorsunuz?é
"Yüzde yüz inanmıyorum." dedi Mark pis pis sırıtarak.
"İmansız!" diye bağırdı Doc, sanki kilisede vaaz veriyormuş gibi ellerini kaldırarak. "Kardeşlerim, aramızda bir imansız var! Bu kulun ruhunu huzura kavuşturalım, onu kurtaralım! Ocak'ta doğan herkes ayağa kalksın."
Dört öğrenci ayağa kalktı. "Arka sıradakilerden başlayarak herkes doğum gününü söylesin."
Kimse aynı gün doğmamıştı.

....Şubat doğumlular kalkıp doğum günlerini söylesinler."
Bu sefer beş öğrenci kalktı. Kimse aynı günde doğmamıştı. Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran'da da aynı günde doğan yoktu. Mark kendinden emin bir şekilde sırıtıyordu artık. Sonra sıra Temmuz doğumlulara geldi.
Sıska bir mühendislik öğrencisi: "3 Temmuz," dedi.
Uzun boylu, atletik yapılı, kısa saçlı bir öğrenci, "Temmuz'un 12'si dedi."
"Hey, ben de Temmuz'un 12'sinde doğdum, dedi pembe tişörtlü çekik gözlü bir kız."
Doc gülümsüyordu; kollarını iki yana açıp eğilerek selam verdi.
"İşte size kanıt."

Bunu kendi açımdan daha pratik bir şekilde size anlatmam gerekirse. 1 den başlayarak 365 kağıda rakamları yazın ve bir kavanozun içine atın. Sonra kavanozdan 59 tane kağıt çekmeye başlayın ve her çektiğiniz kağıdın rakamını bir yere not edin ve tekrar o kavanozun içine atın. O zaman en az aynı rakamı tekrar çekme şansınızın ne kadar yüksek olduğunu anlayabilirsiniz. :)

Bu yazıyı yazarken şans eseri youtube.com da 5N1K programında Adem Fawer in konuk olduğunu gördüm, bu videoyuda sizlerle paylaşmak istedim. Alın okuyun.



Logitech Z-906 THX Onaylı Ses Sistemi ile Evde Sinema Keyfi

26 Ocak 2013 Cumartesi 14:40



Logitech ses sistemi konusunda z-5500 ile müthiş bir atak yapmıştı,bu modeli özellikle görsel açıdan geliştirerek z-906 yı müşterilerine sunuyor. Görünüş olarak basit görünen ama piyasadaki görsel albenisi fazla olan ses sistemlerine kalitede fark atan Logitech Z-906'yı biraz tanıyalım.

Logitech Z-906 THX Özelliği 

Evinizde sinema tadında film izlemek için artık ses sisteminizin THX onaylı olması gerek. Z-906 ses sisteminin hoparlörleri THX sertifikasına hak kazanabilmek için tasarlanmış. Bir çok kişi bu özelliği test etme şansına sahip olmadığına eminim ama evinizde güzel bir TV'niz varsa bu ileri teknolojiye uzak kalmayın derim.


THX Nedir? 

 Bu isim George Lucas'ın ilk filmi THX 1138 ve Tomlinson Holman'dan geliyor.Holman THX ses teknolojisini kendi adını verdiği 'Tomlinson Holman eXperiment' deneyi sonucunda bulan kişi ve aynı zamanda da LucasFilm Ltd.'nin ilk teknik müdürü. THX Hakkında Bilinmesi Gerekenler THX, sinema salonlarının akustik performansını arttırmaya yarayan bir ses düzenleme yöntemi. Lucasfilm'in geliştirdiği bu teknolojiye uygun standarttaki ürünler, yine Lucasfilm tarafından ''test edilip onaylandıktan'' sonra, THX sertifikasını alıyorlar. THX'in varlığı, temelde şu gereksinime dayanıyor. Filmlerin postprodüksiyon aşamasındaki ses düzenlemeleri, özellikle son 25 yıldır daha büyük bir özenle yapılıyor. Yönetmenler, teknik ekipler, izleyicinin üzerinde yaratmak istedikleri etki için sesten bol bol yararlanıyorlar. Ancak sinema salonlarının kendi yapısına bağlı olarak çok farklı performans göstermesi,

George Lucas gibi bir titizlik abidesini sinema sektöründe yeni ses standartları geliştirmeye itiyor. Sonuçta da karşımıza THX çıkıyor. THX sistemi içindeki özel bir devre sinemalarda ki akustik farklılıkları üç şekilde hesaplayarak ortadan kaldırır.

 1. Birincisi; ses netliği gerektiren büyük sinemalarda tiz yüklenmiş film soundtrack' larının yeniden düzenlenmesi. Dengeleme (equalize) işlemi belli frekans aralıklarının daha az veya çok yükseltilerek sonuçta çıkan sesin baskın gelmesini veya arkada kalmasını sağlar.
 2. İkincisi; daha iyi bir ses ortamı için arka kanaldan mono sinyal alındığı tespit edildiğinde, surround hoparlörlerden birine faz ve zaman kaydırma uygulayarak sesi genişletir ve dağıtır. Bu da diğer arka hoparlör ile bu hoparlörün ilişkisini bir nebze keser ve stereo olmasa bile surround ortamını canlandırmaya yarar. Özellikle Dolby Surround kaynaklarda arka hoparlörlere mono ses gönderildiğinden oldukça kullanışlıdır ve arka hoparlörlere ayrık ses gönderen Dolby Digital gibi formata geçildiğinde bu özellik kendini kapatır.
 3. Üçüncüsü ise; ön ve arka hoparlörler arasında gidip gelen ton kalitesini dengeleyerek ses efektlerinin doğal olmasını sağlaması.Her hoparlörün farklı bir yapısının olması ve her hoparlör yerleşiminden kaynaklanan sebeplerle sesin dinleyicinin kulağına farklı ulaşması gibi sebeplerden ötürü sesin algılanabilir ton kalitesi farkları bulunur. Bunları engellemek için geliştirilen ‘tını uyumu’ özelliği sayesinde THX, ön ve arka hoparlörler arasındaki frekans farklarını yeniden dengeleme ile düzenlemeye çalışır.

 Sonuç olarak sinemada ki filmin sesini gerçeğinden ayırt etmek imkansızlaşıyor. Bu standart sayesinde, izleyicilerin yönetmenin gerçekleştirmek istediği etkiye daha yakın bir ortam içinde bulunmaları mümkün. Berrak diyaloglar sahnede hareket neredeyse oradan gelir ve yayılan surraund efektleriyle, adeta akan suyla ıslanır veya rüzgarı içinizde hissedersiniz. THX sesi filmin orjinal soundtrack' ını olduğu gibi vermekle kalmaz, gür ve alçak tınıları da olanca gerçekliğiyle yansıtır.

Logitech Z-906 Dijital Şifre Çözme Özelliği

Bu özellikle filmde ateşlenen bir mermi kulağınızın dibinden geçip gidecek, uzaktaki masada yüksek sesli bir patlama olacak, birisi ormanda yürürken çalılara basarken çıkardığı ses tam arkanızdan gelecek. Surround sesin gücünü her saniye yaşayacaksınız.

bir aslan sinsice avına yaklaşıyor ama siz tam bunun farkında değilsiniz, aslanın sesini nereden duyoyorsanız sağ, sol, arka tam oradan aslan sinsice avına yaklaşır. Aynı şekilde filmde düşmanın tam olarak nereden yaklaştığını görmeyecek aynı zamanda duyacaksınız.

Ön sol ve sağ uydu hoparlörler ana sesleri ve çoğu özel efekti verir. Diyaloglar ve insan sesleri, direkt ekrandan geliyormuş gibi orta kanaldan gelir. Sol ve sağ surround hoparlörler ortam seslerini ve diğer özel efektleri arkadan ekler. Subwoofer ise gümbür gümbür bir bas sunar. 

Bir tank yanınızdan geçebilir, yağmur her taraftan damlayabilir ya da bir konser sizi içine çekebilir. Hepsi evinizin rahatlığında.

Logitech Z-906 Ses Özelliği


2.0 hoparlör sistemi

Kısıtlı bas sesleri ile stereo ses veren ve iki hoparlör ya da uydudan oluşan temel kurulumdur. Bu kurulumu kolay sistemler bir subwoofer içermez ve çoğu bilgisayar ses kartı ile uyumludur.

2.1 hoparlör sistemi

Sese biraz daha canlılık katan bir ses sistemidir. Bir 2.0 sistem gibi iki uydusu vardır ancak fazlalığı daha derin bas sesler veren bir subwoofer'dır. Kurulumu aynı bir 2.0 sistem kadar kolaydır ancak subwoofer fazladan yer kaplar.

5.1 hoparlör sistemi

Sizi eğlenceyle çevreleyecek ön ve arka hoparlörlere sahip bir surround ses sistemidir. Sol ve sağ ön hoparlörler, sol ve sağ arka hoparlörler, bir ön merkez hoparlör ve bir de subwoofer'dan meydana gelir. Eğer filmler ve oyunlarla çok zaman geçirecekseniz bu sistem sizin için mükemmel bir seçimdir.

360 derece ses

Odanın neresinde olursanız olun dengeli bir ses anlamına gelir. Bu, sesi her yöne eşit olarak yansıtan ileri ve geri ateşlemeli sürücüler kullanılarak oluşturulur. Çok yönlü akustik olarak da bilinir.
360 derece sesle ilgili daha fazla bilgi.

6 Doğrudan Kanal

Giriş, bilgisayarın ses kartına bağlanan üç ayrı stereo mini jakla (1/8 inç) yapılabilir ya da kulaklıklarla, iPod'larla veya 1/8 inç jaka ya da fişe sahip diğer cihazlarla üç ayrı stereo giriş olarak kullanılabilir.

96/24 kod çözme

Çoğu DVD video ve DVD audio disklerde gelişmiş, yüksek çözünürlüklü, stüdyo kalitesinde bir biçim bulunur. Bu 24 bit, 96 kHz ses olarak ifade edilir.

AAC (Gelişmiş Ses Kodlama)

MP3'ün varisidir. Dijital verileri kodlayan veya kodlarını çözen bir ses çözücüsüdür. MP3'ten daha düşük bit oranlarında daha yüksek ses kalitesi sunar. MPEG-4 AAC olarak da bilinir.

Aktif sürücü

Bir hoparlörün ana sürücüsü ya da elektromanyetik bileşenidir. Sesi üreten budur. Bkz. sürücü.

Anfi (Amp)

Sinyal seviyesini artıran bir cihazdır. Tipik olarak gerilimi, akımı veya her ikisini de artırırlar.

Analog sinyal

Genellikle titreşimli bir dalga şeklinde temsil edilen sürekli bir elektrik sinyalidir. Bir aralıktaki herhangi bir değeri alabilir ve değerler arasındaki geçiş, dijital sinyallerle karşılaştırıldığında daha yumuşaktır.

Apple Kayıpsız

Dijital verileri kodlayan veya kodlarını çözen ve Apple Inc. tarafından geliştirilmiş bir ses çözücüsüdür. Bu, dijital müzikler için kayıpsız bir veri sıkıştırma yöntemidir. Bkz. kayıpsız.

Bas

Ses spektrumunun 20 Hz ile 200 Hz arasındaki alt ucudur. Eğlencenize, derinlik, titreşim ve güç katar. Bu aralık patlamalar, tubalar, çellolar, baslar, davullar vs. içindir. Düşük aralık olarak da bilinir.

Merkez kanal

Bir surround ses sistemindeki merkez hoparlördür. Monitörünüzün ya da televizyonunuzun altında ya da üstünde durur ve diyalog ile vokalleri üreterek bunların sanki doğrudan ekrandan geliyormuş gibi algılanmalarını sağlar.

Kırpma

Bir anfiyi aşırı yüklediğinizde meydana gelen ciddi bozulmadır. Sesi sert ve köşeli yapar.

DAC (Dijitalden analoga dönüştürücü)

Bir dijital bit akışını bir analog sinyale çeviren cihazdır, böylece hoparlörleriniz sese dönüşebilir.

dB (Desibel):

Sesin göreceli yüksekliğinin ölçüm birimidir. Duyma eşiği sıfır desibeldir. Bir fısıltı 15-25 desibel arasındadır. Normal bir konuşma 65-70, canlı çalınan rock müzik 120, bir jet uçağı ise yaklaşık 140-180 desibeldir. 140 desibelin üzeri acı verir ve kulaklar için zararlıdır.

Ölü bölge

Ses dalgalarının birbirlerini etkisiz hale getirmesi sonucu odada hoparlörlerden çıkan sesin daha az duyulduğu bölgedir.

Dijital sinyal

Genellikle bir ve sıfırlar olarak ifade edilen ses sinyalidir. Bir dijital sinyalin sese dönüştürülebilmesi için önce bir analog sinyale dönüştürülmesi gerekir.

Dijital hakların yönetimi (DRM)

İçerik sahiplerinin içeriğin kullanımını belirleyip kontrol edebileceği bir teknolojidir. Bu bir şarkının kaç kopyasının çıkartılabileceği ve bir şarkının hangi tür cihazlara aktarılabileceği gibi hakları kapsar.

Bozulma

Müzikal sinyali orijinal kalitesini değiştiren her şey.

Dolby® Digital

Sol, merkez ve sağ ön kanallardan, sol ve sağ arka kanallardan ve bir subwoofer kanalından oluşan beş kanallı bir ses biçimidir. Surround ses için kullanılan birkaç sistemden biridir. Tüm işlemler dinleme keyfiniz için dijital olarak yapılır.

Bas sesi aşağı veren subwoofer

Aşağı doğru bakan bir subwoofer'dır, bası tüm odaya yayar.

Sürücü

Sihrin gerçekleştiği yerdir. İnce bir kumaş ya da kağıt katmanını hareket ettirerek elektrik sinyallerini havadaki ses dalgalarına dönüştüren elektromanyetik bir cihazdır. Genellikle bir mıknatıs ve ses bobininden oluşur.

DTS™

5.1 kanal surround işlemci markalarının neredeyse hepsinde DTS çözücüler kullanılmaktadır.

Ekolayzır (EQ)

Sesi değiştirmek için bir devrenin frekans yanıtının maksatlı olarak değiştirilmesidir. Oyunlarda ve filmlerde bası artırmak ya da müziğiniz için daha dengeli bir ses oluşturmak için bunu yapabilirsiniz.

FLAC (Bedava ve kayıpsız ses sıkıştırma formatı)

Kayıpsız bir ses sıkıştırma türüdür. MP3 ya da AAc gibi ses çözücülerden farklı olarak ses akışından herhangi bir bilgi eksiltmez. Günlük müzik dinlemeyle birlikte müzik koleksiyonlarının arşivlenmesi için iyi bir seçimdir. Bkz. Kayıpsız, Kayıplı.

Frekans

Bir ses dalgasının bir ölçütüdür. İnsanüstü bir kulağınız olmadığı sürece duyabileceğiniz frekans aralığı 20 ile 20.000 Hz'dir (20 Hz - 20 kHz). Düşük sayılar düşük frekansları ifade eder.

FDD2 (Frequency Directed Dual Drivers)

Her bir uyduda iki eşit tam alan sürücü kullanan bir Logitech® teknolojisidir. Sürücülerden birine belirli bir frekansın uygulandığını algılayan özel bir filtredir. Ses alanındaki sorunlu bölgeleri ve ölü bölgeleri önlemek için bu sürücüdeki belirli frekansları gerektiğinde keser. Sonuç olarak hoparlörün tüm frekans aralığında daha iyi bir ses kalitesi elde edilmiş olur.

Frekans yanıtı

Bir ses cihazının üretebileceği frekans aralığıdır.

Düşük frekans (bas) aralığı 20 Hz - 200 Hz
Orta (ses) aralığı 200 Hz - 4000 Hz
Yüksek frekans (tiz) aralığı  4000 Hz - 20.000 Hz

Tam alan sürücüler

Ses spektrumunun büyük bir kısmını üretmek için tasarlanmış sürücülerdir.

Hertz (Hz)

Frekans birim standardı, saniyede 1 döngüye eşittir. Bir hetrz (Hz), saniyede bir döngüyü, 20 Hz ise saniyede 20 döngüyü ifade eder.

Yüksek aralık (yüksek)

Ses spektrumunun üst ucudur, tiz olarak da bilinir. Yüksek aralık 4000 ile 20.000 Hz arasındadır. Çanlar, ziller ve bir piyanonun yüksek notaları gibi sesleri kapsar.

Sorunlu bölge

Ses dalgalarının yükseltilmesi neticesinde odada sesin çok yüksek olduğu bölgedir.

Empedans

Ohm olarak belirlenmiş elektrik ölçüsüdür.

Titreme

Elektriksel değişikliklerin neden olduğu zayıf sinyal senkronizasyonu eğilimidir. Bu, seste ikiye katlanmaya ya da sesin bir kısmının atlanmasına neden olabilir.

Uzun atım subwoofer

Daha uzun mesafelerde daha yüksek ses seviyeleri veren bir subwoofer.

Kayıpsız

Sıkıştırılmış verilerinden orijinal verilerin eksiksiz olarak tekrar üretilebildiği bir sıkıştırma sınıfıdır.

Kayıplı

Sıkıştırılmış verilerinden orijinal verilerin eksiksiz olarak tekrar üretilemediği bir sıkıştırma sınıfıdır.

Eşlenmiş dörtlü mikro sürücüler

Kompakt bir tasarımda güçlü bir ses veren ve birbirinin aynısı dört mikro sürücüden oluşan bir settir.

Max-X™ Sürücüleri

Daha iyi bir dinamik aralık, gelişmiş bas ve daha az bozulma sağlayan yüksek sapmalı sürücülerdir.

Orta aralık (orta)

Sesin, 200 Hz ile 4.000 Hz arasındaki orta frekanslarıdır. Bu kulaklarımızın en hassas olduğu ses aralılığıdır ve çoğu vokali (cam kıran cinsten olanları değil) ve enstrümanı kapsar.

Midwoofer

Orta ve bazı düşük frekansları üreten sürücüdür.

MP3

Popüler dijital ses çözme ve kayıplı sıkıştırma biçimidir. Sesi sunarken veri miktarını ciddi oranda azaltır (10:1 sıkıştırma). Bkz. Kayıplı.

Bulanık

Ses zayıf tanımlanır, yarım ve belli belirsizdir.

Network Müzik Çalar

Bilgisayarınızda, İnternet radyo yayınlarında ve çevrimiçi müzik servislerinde bulunan dijital müzikleri evinizdeki herhangi bir odaya kablosuz olarak sunan bir cihazdır. Müzik sisteminize ya da hoparlörlerinize bağlı bir oynatıcı veya kendi hoparlörlerine sahip hepsi bir arada bir çözüm seçebilirsiniz.

Neodymium mikro sürücüler

Dünyadaki en güçlü mıknatıs olan nadir bir toprak metalden yapılan küçük sürücüler.
Gürültü

İstenmeyen ses veya bozulma.

Kulaklıklarla müzik dinlerken istenmeyen dış seslerin engellenmesi. Arkanızdaki gevezeyi değil sadece müziği dinlemenizi sağlar.

Pasif geçiş

Ses sinyalini ayrı bant genişliklerine ayıran ve böylece her bir bölümün doğru türdeki sürücüye gitmesini sağlayan bir filtre. Örneğin düşük frekansların tweeter'ınıza gitmesini engeller. Bu filtre türü pasif bileşenlerden yapılmıştır.

Pik gücü

Bir anfinin bir müzikal pik sırasındaki kısa patlama anında sunabileceği maksimum watt'tır. Bu güç için doğru bir ölçü değildir. Hoparlörler karşılaştırılırken standartlaştırılmış RMS gücü kullanılmalıdır.

Port

Bir hoparlörün içinde bulunan ve hoparlörün bas yanıtını artıran açıklıktır.
Delikli kutu ya da delikli subwoofer
Düşük frekanslardaki verimliliğini geliştirmek için bir delik kullanan hoparlör kutusu türüdür.

Basınç Sürücüsü

Bir hoparlör kabininin içinde basınç oluşturan bir sürücüdür. Ses seviyelerini artıran pasif radyatörü hareket ettirmek için mühürlü ve hava geçirmezdir. Bu, daha sıkı ve daha düşük bir bas sesi oluşturmak için etkili bir yöntemdir.

RMS (ortalama karekök)

Standart bir anfi ölçüsüdür. Bir ses sinyalinin ya da başka bir güç (AC) geriliminin etkili ortalama değerini ölçmek için kullanılan geleneksel bir yöntemdir.

RMS gücü

Bir anfinin ürettiği sürekli güç miktarıdır ve watt cinsinden ölçülür. RMS figürü ne kadar yüksek olursa duyduğunuz müziğin sesi o kadar yüksek ve temiz olur. Bu ölçüm pik gücünden çok daha doğrudur.

Uydular

Sınırlı bas yanıtına sahip küçük bir hoparlör.

Zırhlı

Mıknatısın diğer elektroniklerde parazite neden olmamasını sağlayan bir tasarım.

Logitech Z-906 Hoparlör Ayakları ve Montaj Seçenekleri

Z-906 ses sisteminin ayakları yok, bunun belli başlı nedenleri mutlaka vardır ama açıkçası ben nedenini bir türlü bulamadım. Müzik olsun film olsun bu ses sisteminden verim almak için hoparlörleri odaya yaymak gerekiyor. 

İnternette biraz araştırdım ve bazı satıcılar ve kullanıcıların çözümlerini gördüm. Örneğin bu ilk resimde ortalama 1 metre boyundaki çubuklar var ve oldukça kullanışlı gözüküyorlar. Diğer iki resim ise duvara montajlı olanı, aslında hiç biri bu ses sistemi için tasarlanmamış ama dediğim gibi alternatifler bulunmuş, duvara montaj olan resimdeki aksesuarlar aslında kameraların duvara montajında kullanılan aparatlardan oluşuyor.

Ürünü almak isteyenlere umarım güzel bilgiler vermişimdir. Ben de şahsen almadım ama bugün veya yarın siparişimi veririm.






Life of Pi - Pi'nin Hayatı Filmin Konusu ve Dikkatimi Çeken Yanları

21 Ocak 2013 Pazartesi 21:12


Life of Pi, türkçesi Pi'nin Yaşamı... Film fragmanını izleyenler okyanusun ortasında küçük bir teknede genç bir hintli çocuğun bir zebra, bir sırtlan, bir maymun ve birde kaplanla hayat savaşı verdiğini göreceklerdir. Emini ki filmin tamamını izleyenlerde teknedeki heyecana kendilerini kaptıracak ve hiç sıkılmadan izleyecektir. Evet bende soluksuz bu sahneleri izledim ama benim dikkat çekmek istediğim konu Pi'nin hayatı... ve hindistanlı kahramanın hayatı bu tekne macerasıyla sınırlı kalmıyor.

Pi genç yaşta dinleri sorgulayıp din arayışına giriyor, Pi hem Hristiyan, hem Müslüman, hem Hindu dinlerine inanıyor hemde üniversitede Yahudi ruhaniliği Kabala konusunda ders veriyordu. Pi bütün dinleri seviyor onların insanlık için var olduğuna inanıyordu.

Filmin Son Bölümünden Alıntı - Pi'nin Sözleri

Günlerce süren Richard Parker adındaki bir kaplanla deniz yolculuğunda tanrının kendisini terketmediğini onu izleyerek ona yol gösterdiğine inanıyordu.

Tanrı beni terk etmiş gibi gözükse de, izliyordu. Acılarıma kayıtsızmış gibi gözüktüğü zamanlar da bile, izliyordu. 

Kurtulma ümidim kalmadığında, beni dinlendirdi.Yolculuğa devam etmem için mesaj verdi. Bir süre sonra Meksika sahillerine ulaştık. Filikayı bırakmaya korkuyordum. Gücüm kalmamıştı, çok halsizdim. Kurtuluşa bu kadar yakınken, 50 santimlik sudan korkuyordum, boğulabilirdim. Güç bela sahile çıkıp kendimi kumlara bıraktım. Kumlar, yüzümü tanrının yanaklarına bastırmışım gibi, sıcak ve yumuşaktı. Bir yerlerde, beni orada gördüğü için gülümseyen iki göz vardı sanki. Çok yorgundum, zorlukla hareket edebiliyordum.

Richard Parker benden önce davrandı. Ayaklarını gerdi ve sahil boyunca yürüdü. Ormanın sınırında durdu. Dönüp bana bakacağından emindim. Kulaklarını başına doğru yatırıp...ilişkimize bir şekilde son verecekti. Ama doğruca ormana doğru koştu. Sonrasında, beni hayatta tutan vahşi yoldaşım Richard Parker...sonsuza dek hayatımdan çıkıp gitti. 

Bir kaç saat sonra kendi türümden biri beni buldu ve...gidip beni taşıyacak bir grubu getirdi. Çocuk gibi ağladım. Gerçi kaybetmiştim ama hayatta kalmaktan kendimi kaybetmekten değil...Richard Parker beni selamsız sepetsiz terk ettiği için ağlıyordum. Kalbimi kırmıştı, babam haklıydı. Richard Parker beni hiç arkadaşı olarak görmemişti. Yaşadığımız bunca şeyden sonra, arkasına dönüp bakmadı bile. O gözlerde, yansımamın bana bakıyor olmasından öte bir şeyler olduğuna...inanmaya mecburum.  Bunu biliyorum, hissettim. İspatlayamazsam bile bunu hissettim. 

Ailemi, hayvanat bahçesini, Anandi'yi, çok şeyi geride bırakmıştım. Sanırım, eninde sonunda tüm yaşananlar bir şekilde kabulleniliyor...ama onlarla vedalaşma fırsatını bulamamış olmak...içimi her zaman acıtacak. 

Babama, ondan öğrendiğim şeyler için hiç teşekkür edemedim. Verdiğin dersler olmasa...asla hayatta kalamazdım, diyemedim. Richard Parker'ın kaplan olduğunu biliyorum ama... ...keşke ona "Bitti, kurtulduk!" diyebilseydim. "Hayatımı kurtardığın için teşekkür ederim.

Seni seviyorum Richard Parker...

Bu başyapıt filmi izlemenizi tavsiye ederim.





Rail Rush mobil oyun ile madende raylar üzerinde macera

00:45



Rail Rush mobil oyun ile mobil maceraya hazır olun! Android ve iOS işletim sistemi olan akıllı cep telefonu kullanıcılarının her daim oynayabileceği ve oyunda ilerledikçe sürprizler yaşayacağını güzel bir macera. Sepetinize değerli taşları ve altınları toplayıp engellere çarpmamayı başarırsanız raylar üzerinde daha hızlı giderek heyecanınızı arttıracaksınız. Eğer şanslıysanız oyundaki yolculuğunuz boyunca sürpriz hediyelerle karşılaşıp hem puanınızı yükseltecek hemde renkli hediyelerle karşılaşacaksınız.

 Miniclip.com un tasarımıyla Rail Rush oyununda mağaralar, şelaleler, örümcek yuvaları, ölü şehirler ve mantar salonlarının yanı sıra bir çok renkli mekanlarda mümkün ama bunları görmeniz için oyunda ilerlemeli ve birazda şanslı olmanız gerekiyor. Oyunu oynarken hem dokunmatik ekranınızı kullanacaksınız hemde telefonunuzu sağ ve soldan yukarıya kaldırıp engelleri aşacaksınız. Oyunda başarıyı yakalamak için zekanızı zorlamanız gerekiyor.


Samsung Galaxy Note 2 Resim ve Video Özellikleri

14 Ocak 2013 Pazartesi 21:00


Size Galaxy Note 2 de daha bir çok muhteşem özellik göstereceğim,  Göstereceğim ilk özelliğin adı "En İyi Yüz" Her kişinin en iyi pozunu kullanarak gurup fotoğrafları oluşturmak için harika bir özellik. Fotojenik olmayan kişiler için gerçekten çok kullanışlı. Mesela arkadaşlarımın bir resmini çekiyorum, resme bakıyoruz evet gerçekten çok kötü görünüyor. Şanslıyız ki resmi çekerken "En İyi Yüz" özelliğini kullanmıştım ve onun yüzünü hemen saniyeler sonra çektiğimiz daha iyi çıktığı bir pozdaki gülümseyen mutlu haliyle değiştiriyorum. Herkesin iyi çıktığım muhteşem bir resim elde ediyorum.

Şimdi eğer istersem bana bu anıyı hatırlatacak bir notu Foto Not özelliğiyle el yazısıyla ekleyebiliyorum. Bu özellik resmin arkasını çevirerek sanki gerçek bir  fotoğrafa not alır gibi bana not alma imkanı tanıyor. Mesela resmin arkasına şöyle yazalım "Arkadaşlarımla Ekim 2012" ve böylece bu anının detaylarını her zaman hatırlayabileceğim. Bu benim favori uygulamalarımdan biri çünkü Paper Artist istediğini resmi elle çizilmiş gibi bir sanat eserine dönüştürebilmeniz için gerçekten çok kolay bir yol.

Resimlerde Paper Artist anında resmin bir kara kalem eskizine dönüşmesini sağlıyor. Değişik filtrelerden seçim yapabilirim ama burada Water Sketch'i kullanacağım. Bu kalem sitilini kullanarak istediğim bölgelere suluboya efekti verebiliyorum. Mesela arkadaşlardan sadece birinin yüzüne biraz renk katabilirim. Anında görebileceğiniz gibi resmin ilk başta elle çizilmiş bir resim gibi görünmeye başladığını görmeye başlarsınız. Bu resme birde çerçeve koyarsanız güzel bir resim elde etmiş olursunuz. Normalde saatlerce çalışma gerektirebilecek bir eser birkaç kısa dakika içerisinde ortaya çıkartabilirsiniz.

Şimdi, arkadaşlarınızdan biri gerçekten bu resimde kendini çok beğenmiş ve bir kopyasını almak istiyor. Sadece S-Beam özelliğini kulalnarak kolayca sadece o arkadaşımla resmi paylaşıyorum. Bunun için tek yapmam gereken galeriden resmi seçmek ve onun cihazını benimkinin arkasında tutmak, cihazlar birbirine bağlandığında resim anında arkadaşınızın cihazına aktarılıyor. Şimdi onda da bir kopyası var!

S-Beam özelliği ile video ya da dosyalarınızı da kolayca transfer edebilirsiniz. Birkaç yeni video kayıt ve fotoğraf çekimi özelliği sunacağım. Muhtemelen tüm ışık konuşllarında muhteşem çalılşan bir kameraya ihtiyacınız vardır. Bu sebeple düşük ışıkta bir muhteşem fotoğraflar çekmenize olanak sağlayan yepyeni bir özellik ekledik! Kamera modunu seçerek buradan işinize yarayacak birçok çekim modundan birini seçebilirsiniz. Ben şu anda düşük ışık / Low Light özelliğini seçiyorum. Yarattığı farka bir bakalım. dün eve dönerken yolda flash kullanmadan karanlıkta bazı çekimler yaptım. Burada düşük ışık modu etkinleştirilmeden çektiğim örneği görüyorum ve açıkçası resim tamamen karanlık sayılır hiç bir şey gözükmüyor. Diğer resmi çevirdiğimde ise aynı mekanın özelliği etkinleştirilerek çekilmiş olanı var ve resim oldukça net gözüküyor.  Flashsız bile, Düşük Işık özelliğini kullandığınıza resimler gayet canlı ve net görünüyor.

Videolarınızı düzenlemeye gerek kalmadan eğlenebileceğiniz birkaç özellik sunuluyor. Hem hızlı hem de yavaş çekim yapabilme imkanınız artık var. Kayıt modundayken, ben yavaş çekimi seçiyorum. Ekranda göreceğiniz üzere 1/2, 1/4 ve 1/8 hızlarından birini seçmem gerekiyor. Aynı şeyi hızlı çekim için de yapabilirsiniz, tabi burada ayarları iki katı olarak göreceksiniz. Normal hızın 4x ya da 8x katı. Bu özellikleri kullandığımızda nasıl sonuçlar aldığımıza bir bakalım. Ben arkadaşımın oyuncak araba kurulumunu kaydettiğim bir videosunu görüyorum. İlk olanı normal hızda kaydedildi.  Bir sonraki video yavaş çekim modu kullanılarak çekildi. İnanın yarattığı fark çok net ortada.

Umarım Samsung Note 2 nin özelliklerini doyasıya kullanır ve bunları kullanmakta benim kadar zevk alırsınız.